Hayatımı Nasıl Mahvettim?

Sayfanız bana ışık oldu, size minnettarım.

Narsistten kurtulmam gerektiğini, sıfır iletişim ile kaçmamın doğru olduğunu ve en önemlisi bu yaşadıklarımda yalnız olmadığımı sayfanız sayesinde anladım. Paylaşılanlar ile emin oldum yaptığım şeyin doğruluğundan. Ben de anlatayım  ki insanlar duysun ve arkalarına bakmadan kaçsınlar.

Hikayem üniversite yıllarında 20 yaşımda başlamış ancak ben farkında değilmişim. 3 aylık sevgililik deneyiminden sonra bana evlenme teklif etti, ben kabul etmedim. Çok seven adam arkasına bile bakmadan uzaklaştı. Üniversitede sarışın, yeşil gözlü, popüler bir kızdım. Bu ayrılık umurumda olmadı, yoluma devam ettim. 27 yaşımda evlendim, 2 çocuğum oldu. Eşim çalışmadığı için evin geçimini ben sağlıyordum, ailem de destek oluyordu. Çocuklarım kolejde okuyor, standartların üzerinde bir hayat yaşıyorduk. Eşimin çalışmaması beni rahatsız ve mutsuz ediyordu ancak iyi bir baba ve özgürlüğümü kısıtlamayan bir kocaydı. Özgürlük derken kuaföre gitmek, arkadaşlarımla kahve içmek, sosyal medya takip edebilmek... Bunların özgürlük olduğunu narsistle evlendiğimde anladım maalesef... 

25 yıl içinde doğum günlerim, yılbaşı, bayram gibi özel günlerde narsistten mesaj alıyordum. Çoğu zaman bu mesajlara cevap bile vermiyordum. Onun kendini unutturmama yöntemi buymuş meğerse... 

2017 yılında bir temmuz akşamı narsist üniversite arkadaşlarımızın olduğu bir grup kurarak iş için yurtdışına yerleşeceğini, gitmeden bizleri görmek istediğini ve bir veda yemeği organize ettiğini bildirdi. Eylül ayında bu yemeğe gittim ve hayatımın iplerini eline verdim. Eşim ile mutlu olmadığımı anlattım ve bana boşanmam gerektiğini o gece başlayan ikna konuşmaları ile durmadan 3 ay anlattı, hiç vazgeçmeden. Ben mükemmel bir kadındım ve çok daha iyilerini hak ediyordum. Boşanma davası açtım ve narsist yurtdışına gitti...

1,5 yıl her ay geldi, geceler boyu telefonda konuşuyorduk, beni tamamen kontrolüne aldı. Konum bildirmeden evden çıkamıyordum. Onun onayı olmadan kıyafet alamıyor, ailemle görüşemiyordum. Ben bunları sahiplenme, sevgi olarak görüyordum. Beni kendinden çok düşünüyor, nefes alamıyor, ben dünyanın en mükemmel kadınıyım😊

Eşimden boşanırken çocuklarımın eğitimi için yıllarca biriktirdiğim çok ciddi bir nakit paramın yarısı eşime davada verilmesin diye parayı yurt dışına gitmeden bana çektirdi ve bankada açtığı kasasına koydurdu. Bu para ile Mercedes aldı ve plakası adımın harflerinden oluşuyordu. Parayı yerine koyacağını söyledi, bu paranın çocuklarımın rızkı olduğunu defalarca söyledim ona.

1,5 yıl sonra tayinini Türkiye ye çıkarttı ve dönüş yaptı. Gelir gelmez senin için geldim, evlenmeliyiz dedi. Bu arada çocuklarımın gittiği okul, kurslar, işim hepsi sorundu onun için, müdürlük hak ettiğim an bir yolunu buldu ve ücretsiz izne çıkmam gerektiğine ikna etti beni. Geri döndüğümde işime, müdürlük pozisyonuna alınmadım. Bundan sonra "senin işin çocukların ve benim" diyordu "başka şeylerle ilgilenmeyeceksin". 
Etek boyum kısa ve  kız arkadaşlarımla bir akşam yemeğe çıktım diye öyle bir dayak yedim ki 2 kez hastaneye kendi elleri ile götürmek zorunda kaldı. Yanımda olduğu için polislere şikayet edemedim. Tabi ki bu şiddetlerin nedeni, suçlusu bendim, hak etmiştim.

Telefonlarına anında cevap veremedim diye iş telefonumu ve özel telefonumu parçaladı. Ben benim için Türkiye'ye döndüğüne inandığım bu narsistle ailemin karşı çıkmasına rağmen habersizce dönüşünden 3 ay sonra evlendim. Ailemle, arkadaşlarımla görüştürmüyor, beni aradıklarında olay çıkıyordu. Telefonum çalmasın diye dua ederdim yanındayken, arkadaşlarımın büyük kısmını engelledim, tüm ortak gruplardan çıkardı beni.

1,5 yıl çocuklarımın düzeni bozulmasın diye evlerimizi birleştirmemek için direndim. Çocuklarım pırlanta gibidir, narsist manipülasyonları ile onları da ikna etti. Sırf yanına taşınalım diye köpek aldı. Apartman dairesinde bakamadık, oğlum pandemi döneminde öyle bağlandı ki köpeğine, onun bahçeli evine taşınıp köpeğinden ayrılmamayı kabullendi. Taşındığımızın ilk ayı köpeğe bakamadığını bahane ederek oğlumu ve beni bezdirdi, hiç susmadan söyleniyordu mecbur kaldık ayrıldık köpeğimizden. Bu arada emekli oldu, ben çalışmıyor diye kocamdan ayrılmıştım oysa ki...

Çocukların merdivenden inmesi, kapı kapatmaları perdenin açık kalması evde korkunç bir bağırma, aşağılama nedeniydi. Bu arada benim psikolojik sıkıntım olduğu, düşük IQ lu, geri zekalı, hasta, beyinsiz olduğum sürekli çocuklarımın da yanında söyleniyordu, küfürleri hiç bitmiyordu. Evine taşındığımız ilk ay saçma bir nedenden bana küstü ve yatak odamızın kapısını 15 gün kilitli tuttu. Lavaboya gittiğinde gizlice eşyalarımı alıyordum. Duygusal ve fiziksel şiddet evine taşındığımızda da artarak devam etti. 1 hafta dünyanın en mutlu kadınıyım, 1 ay hayat zindan ediliyordu. Her çıkardığı olay sonrası özür dileyen yalvaran ben oluyordum.

Son yaşanan olay; oğlumun ayak tırnağı battığı için doktora götürürken annemin araması ve anneme doktora gittiğimizi söylemem, annemin merak ederek akşam beni araması, "ailede yaşanan her olayı anneme anlattığım" gerekçesi ile 1 ay benimle konuşmadı, salonda yattı. Ayrılmak istediğimi söylemem ile tüm aileme haber verdi ve benim psikiyatra gidip ilaç kullanmam gerektiğini, işimden ayrılarak tüm enerjimi evime harcamamın doğru olacağını anlattı. Doğru kararı verene kadar evden beni çıkarmayacağını söyledi. 2 gün evden çıkamadım, ayrılmaktan vazgeçtiğime ikna oldu ve işe gitmeme izin verdi. O evden son çıkışım oldu. Direk avukata gittim ve boşanma davası açtım.

Beni eve dönmeye ikna edemeyince "beni istemeyeni ben hiç istemem" dedi. Avukatım ile ona verdiğim parayı istedim ama hayal dünyasında olduğumu, öyle bir para olmadığını avukatıma söyledi.

Bu sayfa bana arkama bile bakmadan kaçmam gerektiğini anlattı. Evlilik birliğinde alınan mallardan hak istememem karşılığında anlaşmalı boşanmayı kabul etti. 3 kasımda mahkeme var, kurtuluyorum. 
Ben tüm eşyalarım onun evinde, maddi manevi yıkılmış halde annemin evine sığındım. Çok şükür pırlanta gibi iki evladım, ailem ve işim var. Onun malı mülkü var ama öbür dünyada iki elim yakasında. Benden uzak olsun. 

Sevgiler

Yorumlar

  1. Yazdıklarınızı okuyunca ne kadar tanıdık geldi. Sevgilim olan şahsı anlattınız sanki. Ama yazamadığınız çok şey olduğunu da tahmin ediyorum. Mesela siz bayan arkadaşlarınızla çıktığınız için dayak yemişsiniz ama onun hep ona abi diyen güvenen bayan arkadaşları olmuştur. Üstelik siz kıskandığınızda hastalıklı bir düşünceye sahip olduğunuza sizi inandırmıştır. Sizi evinizden ayırmış çünkü kendi mabedinde her şey onun kontrolu altında olacaktı. Hiç bir şey sizin suçunuz değil 4 yıl tamamen diyaloğu kesmiş biri olarak söylüyorum. Çok üzüldüm sağlığımı kaybettim hep kendimi suçladım zaman zaman çok özledim ama buralarda yazanları okuyunca kendime geldim her seferinde. Sizi yine arar emin olun. Siz de bir süre sonra özlem duyarsınız. Ama çocuklarımıza bunu yapmamalıyız onların beden ve ruh sağlıkları her şeyden önemli. Annelik bunu gerektirir. Ve inanın sizi gerçekten seven ve değer veren dostlarınız aileniz ve çocuklarınız her şeyden değerli. Umarım üstünüzdeki ölü toprağı kısa zamanda atarsınız. Saygılar.

    YanıtlaSil
  2. Eski eşinize çalışmıyor diyerek attığınız kazığın karşılığını görmüşsünüz. Bence sizdede bir sıkıntı var ve farkında bile değilsiniz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popular Posts

Narsist Geri Döner Mi?

Narsist Mağdurlarının Hikayeleri

Narsistle Mücadele Edenlere Kitap Önerilerim