Narsist Kadınla Arkadaşlık
Benim hikayem de bir narsist arkadaş. Aslında ben de herkes gibi kendisinin narsist olduğunu sonradan fark ettim.Ben 30 ların başlarında bir kadınım, onunla aynı yaştayız ve o da bir kadın. Arada kopukluklar olsa da uzun yıllar süren bir arkadaşlığımız oldu. Son senelerde ise iyice yakınlaştık. Kendisi iyi kalpli ve fedakar görünen bir kadın ve ben aslında ne kadar tuhaf, saçma davranıyor olsa da içinde bir iyilik olduğunu düşündüğümden yardımcı olmak adına da yanında oldum. İçimde ona karşı bir sevgi de vardı. Çünkü esprili, eğlenceli, zevkli, zeki de bir kadın aynı zamanda.
Çirkin bir kadın olmamasına rağmen seneler içinde bir sürü estetik yaptırmıştı. Kılığına kıyafetine özen gösterir ve marka giyerdi ama asla mal kıymeti bilmezdi.Bilmem kaç paraya aldığı eşyalarını bir yerlerde unutur, biraz leke olduğunda çöpe atar, buzdolabına bir sürü alışveriş yapar ve fazladan aldığı şeyleri paketler halinde “bozuldu” diyerek bir kaç gün içinde çöpe atardı.Çalışmıyordu, çalışmaya niyeti varmış gibi de görünmüyordu. Ailesinin parasını kullanıyor, bazı zamanlar eline yüklü miktarda para geçiyor ve anında savuruyordu. Bu paranın nereden geldiği ile ilgili de net bir açıklama yapmazdı.
Güzellikle ilgili takıntısı vardı, her zaman güzel olmalı ve her zaman onaylanmalıydı.Asla eleştiri kabul etmezdi. Eğer eleştirirsen anında konu sana döner ve “sen de şöylesin böylesin” diye sana yüklenmeye başlardı. Aşırı yalan söylüyordu. Her konuda. Ben yakını olmama rağmen bana bile. Hatta kendi de kendi yalanlarına inanıyordu bana kalırsa. Fark ediyordum çoğunu. Mesela onunla iş bulması, bir şeyler üretmesi konusunda çok konuştum.Bir iş bulduğunu söyledi “başladım “ dedi.Gün içinde konuştuğumuzda “işteyim”diyordu, geceleri “yarın erken kalkıcam giysilerimi hazırlamam lazım”diyordu.Ancak böyle bir iş yoktu.İşe falan başlamamıştı bunu küçük detaylardan fark etmem zor olmadı.Kendisine sorduğumda ise “olmadı, deneme süreciydi ayrıldım”dedi.Aslında hiç başlamadı ama üstüne gitmedim neden yalan söylediğini de anlayamadım.Üniversite mezunuyum diyordu, bu da yalandı.Ona yine sordum, “saçmalama diplomam var bulup getiriyim” dedi. “ şuralarda bir yerlerdeydi “ diyip aramaya koyuldu ve bulamadı.Çünkü öyle bir diploma yoktu, bunu da sonradan çok kesin bir kaynaktan öğrendim zaten.
Güzellikle ilgili takıntısı vardı, her zaman güzel olmalı ve her zaman onaylanmalıydı.Asla eleştiri kabul etmezdi. Eğer eleştirirsen anında konu sana döner ve “sen de şöylesin böylesin” diye sana yüklenmeye başlardı. Aşırı yalan söylüyordu. Her konuda. Ben yakını olmama rağmen bana bile. Hatta kendi de kendi yalanlarına inanıyordu bana kalırsa. Fark ediyordum çoğunu. Mesela onunla iş bulması, bir şeyler üretmesi konusunda çok konuştum.Bir iş bulduğunu söyledi “başladım “ dedi.Gün içinde konuştuğumuzda “işteyim”diyordu, geceleri “yarın erken kalkıcam giysilerimi hazırlamam lazım”diyordu.Ancak böyle bir iş yoktu.İşe falan başlamamıştı bunu küçük detaylardan fark etmem zor olmadı.Kendisine sorduğumda ise “olmadı, deneme süreciydi ayrıldım”dedi.Aslında hiç başlamadı ama üstüne gitmedim neden yalan söylediğini de anlayamadım.Üniversite mezunuyum diyordu, bu da yalandı.Ona yine sordum, “saçmalama diplomam var bulup getiriyim” dedi. “ şuralarda bir yerlerdeydi “ diyip aramaya koyuldu ve bulamadı.Çünkü öyle bir diploma yoktu, bunu da sonradan çok kesin bir kaynaktan öğrendim zaten.
İlgi çekmeyi çok severdi, ilgi çekmek için aklınıza gelen her şeyi yapardı. Bir keresinde kadın erkek bir kaç arkadaş aynı ortamda bir şeyler içip muhabbet ediyorduk. Aniden üstünü çıkarıp göğüslerini açtı ve tuhaf hareketler yapmaya başladı, oldukça sarhoştu evet ama allah aşkına hangimiz sarhoş olup böyle bir şey yaparız?Ordaki erkek arkadaşlarımız utanıp kafalarını çevirdiler ve tepki gösterdiler. Bunun üzerine göğüslerini okşayıp meme kanseri olduğundan bahsedip ağlamaya başladı. Geçmişte yaşadığı kanserin nüksettiğini söyledi. Hatta sonrasında kemoterapi gördüğüne inandırmak için saçlarını bile kazıttı. Ama gerçekte ne geçmişte ne de şimdi kanser olduğu yoktu.
Etrafındakilerin duygularını sömürürdü.Dişiliğini kullanırdı saçma sapan hareketler yapardı ilgi çekmek için, beni çok defa birlikte girdiğimiz ortamlarda bu sebeple rezil etti.Çok içerdi içince de iyice saçmalardı ve sürekli içerdi zaten ayık görmek çok mümkün değildi.Ayıkken bir nebze daha normal biriydi tabii. ilgi çekmek adına benim kendi işimin gücümün yoğun olduğu bir dönem gecenin bir yarısı bana, dişiliğini kullanan, sürekli seksi olma çabasında ve bundan gurur duyan ,“ben tam bir kadınım “ diyen kadın bir mesaj attı.Mesajda ciddi ciddi operasyon geçirip erkek olmak istediğinden bahsediyordu. Bu konuyu uzun zamandır düşündüğünü, kendi bedenini sevmediğini, son kararının erkeğe dönmek olduğunu, ameliyat olması için ailesinden para beklediğini, bu süreçte kendisine destek olmamı istedi. Açıkçası baya güldüm buna ertesi gün sorduğumda geçiştirdi tabii ki.
Bu kadının peşinde çok adam vardı. Ağırlıklı olarak sosyal medyadan birileriyle tanışıyordu. Bir kaç ilişkisine şahit oldum, ilişkinin başlarında tam bir hanımefendi, sakin, anlayışlı, karakterli, fedakar bir kadındı hep. Belli bir süre sonra 2-3 ay içinde mutlaka hayatındaki adamlara saldırmış olurdu, evet fiziksel olarak. Adamlar onu seviyordu, aşık oluyorlardı gerçekten ama kendisi ipe sapa gelmez şeyleri büyütür, erkek arkadaşı ünlü bir kadın ile ilgili pozitif yorum yapsa mesela bunun sonu dövüşmeyle biterdi. Kovardı, hakaret ederdi- belaltı hakaretler- ezerdi, döverdi ve her yerden engellerdi. O kraliçeydi.Her şeyi en iyi o bilir, en güzel o, en zeki o, en karakterli o. Bu sırada sapıtır her gün başka bir adam bulur beraber olurdu.Gerçekten etik değerleri yoktu.Erkek arkadaşıyla birlikteyken de kavgalıyken de hep başka biri olur ve aldatırdı. Bu başka birilerinin de hiç bir kriteri yoktu, ona sorsan karakterli ve seçici kadın ama inanın neredeyse çeşitli fiziksel engelleri olanlardan, mahallesindeki esnafa kadar bu adam skalası çeşitleniyordu.
Engellediği, hakaret ettiği erkek arkadaşının bir süre sonra engelini açar hiç bir şey olmamış gibi bir şeyler yazardı. Bir şekilde adam geri gelirdi onu sevdiği için. Bu arada gerçekten erkek arkadaşları arka planda neler olduğunu hiç anlamazlardı, bilmezlerdi. Engelli kaldığı süre içinde, bir haftada 5 ayrı kişiyle birlikte olabileceğini hayal bile edemezlerdi.Adamlar genelde ona çok aşık olur ve vazgeçemezlerdi. Kapısında yatan mı dersiniz, evlenme teklif eden mi dersiniz. Hayretle izliyordum.Neyse bir şekilde barışırlardı ama aynı döngü 5 aylık bir ilişkide en az 5 kere tekrarlardı.Hep aynı, saçma bir şeyden çıkan aşırı büyük bir kavga, engelleme, belli bir süre sonra engeli açıp bir şey deme ve barışma...
Hiç bir erkekle normal arkadaş olamadı, benim arkadaşlarımla tanışmıştı “kardeşim gibi o” derdi, onla bile beraber oldu sonrasında. Akrabası olmayan hayatına giren tüm erkeklerle beraber olmuştu hatta, cinselliğini bir güç olarak görürdü ve vazgeçilmez, unutulmaz kadın olmak isterdi. Olaylar başka yönde de çığırından çıkardı.
Bir kız arkadaşı vardı, biraz kopuk ve tuhaf bir kızdı. Bir gün hep beraber içmeye başladık sohbet ediyorduk. Alkol eşiği artınca normal arkadaşça sohbet ederken kızla öpüşmeye başladılar birbirlerine dokunmaya vs. Hem de benim yanımda. Bu manzara karşısında şok oldum ve onları öylece bırakıp ortamı terk ettim. Bir keresinde de kadın kadına gittiğimiz bir ortamda benim üniversiteden bir kadın arkadaşımla tanıştı ve alkol seviyesi artınca ona da aşık olduğundan bahsetmeye başladı. Arkadaşıma aşık olduğunu yüzüne de söyledi. Ertesi gün buna güldü ama gece bizi baya yormuştu. Bunun gibi kendimi kötü hissettiricek, iğrenç hareketlerini çok gördüm inanın daha beterlerini de yaptı ama çok detaya inmek istemiyorum.
Hasta olduğunu düşünüyordum, üzülüyordum ona. Psikoloğa gitmesini önerdim.Daha önce gittiğini, psikologların salak olduğunu, kendisinin daha çok psikoloji bildiğini söylerdi. Bir psikolog ona “sen çok felsefe okuyorsun, psikoloji okuyorsun, bırak bu kitapları basit şeyler oku, çok düşünme “demiş. :))) Bütün sorun buymuş yani aslında ona göre, ne kadar da elit, kaliteli bir sorun. Bu arada kitap falan okuduğu da yoktu ama rol yapma yeteneği iyiydi bir kaç cümlesine bakıp yeri geldiğinde ,bir konu açıldığında entellektüel kadın imajı çizmesine yeterdi.
Hayvansever görünürdü, bakmak için aldığı 2 hayvandan biri petshoptan diğeri sokaktandı. Sokaktan olan dişiydi, yeni doğum yaptığı sırada nedenini tam anlayamadığım bir şekilde onu götürüp bir yere attı, “bakmak zor geliyor” dedi ve güya vicdan yapıp üzülüyordu.Bana kalırsa ben üzüldüğüm için hayvana bana oynuyordu. Bildiğin yeni doğum yapmış hayvanı bebeklerinden, evinden ayırıp sokağa attı. Sosyal medyada biri sormuş ona diğeri nerede diye göremeyince fotoğraflarda diğer evcil hayvanı. Verdiği cevabı okudum ve şok oldum cevap şuydu; “Yeni ailesinde ve çok mutlu, haberlerini alıyorum kızımın.” Vicdanı ve sevgisi olduğunu düşünmüyorum. Bilmem kaç kere bebek aldırdı ve hiç bir seferinde herhangi bir üzüntü, sıkıntı da duymuyordu.O dönemde hayatındaki adam kimse sömürdüğü, aldırdığı bebek ondan olsun olmasın ona vicdan yaptırır söyler ve üzerdi onu. Sen böyle bir adamsın senin çocuğunu napayım ben vs gibi yeri gelince de aşağılardı.
Gerçekten hijyenik bir insan değildi.Evi güzel mobilyalarla döşeli ama asla temiz değildi. Kendisi gibi aslında. Ne derece olduğunu şöyle açıklayayım; bahsettiğim gibi evcil hayvanları vardı ve bu hayvancıklar bazen koltuğun üzerine, hatta yattığı yatağına çişini yapardı ve narsist arkadaşım bunu dezenfekte etmek yerine üzerine bir örtü örterdi. Bir vilada kovası vardı, içindeki su sarı-siyah olmuş ve sürekli aynı viladayı kullanıp hayvanların yerdeki çişlerini silerdi, suyu an az bir ay değiştirmezdi. Benim orada kalmam gereken zamanlar oluyordu. Küçük, kapalı bir oda vardı. Oradaki tüm nevresimleri değiştirir, temizler kapıyı da kapalı tutardım. Hatta genelde tüm evi baştan aşağı temizlerdim. Durum böyleyken ortak tanıdıklarımıza arkamdan benim pis olduğumu, takma tırnaklarımı oraya buraya attığımı, - ki ben takma tırnak kullanmıyorum, kendisi kullanıyor. Sadelikten yana biriyim üstelik.-yıkanmadığımı falan söylemiş.Aslında kendini anlatıyordu. Kişisel bakımına özen gösterirdi evet ama iğrenç sayılabilcek şeyler yapardı. Ben görmedim ama bir keresinde eğlenerek duşa kabine büyük tuvaletini yaptığından bahsetmişti!!!
Hiç bir sözüne ve planına güvenilmezdi, kalk hafta sonu şuraya gidiyoruz ödemesini yaptım şehirden kaçalım derdi, hazırlanırdım ve hafta sonu kendisine ulaşılmazdı ya da bir şekilde vazgeçerdi.
Kendisini hayatımdan çıkardım, baya zaman oldu. Ben ona yardım etmeye çalışırken, üzülürken o beni sürekli bir çirkinliğin içine çekiyordu.Aşırı ilgi çekme isteğiyle beni boğuyor, benim hiç bir derdimi dinlemiyor, dinliyormuş gibi yapıyordu.Aşırı rahatsız olduğum ve uzak durduğum bir çok durum yaşattı bana ama artık sonuncusu bardağı taşıran son damla oldu. Çok sevdiğim bir arkadaşıma aynı ortamdayken ortada hiç bir sebep yokken saldırdı, bir sürü hakaret etti, elini ısırdı ve acımasızca vurmaya başladı.Zor ayırdık. Ellerinde arkadaşımın saçları vardı. Sinirlendim, ben de arkadaşımı korudum diye o da bana sinirlendi ve ortamı üstüne üstlük bize söylenerek kendi terk etti. Onu son görüşüm oldu. Her yerden engelledim ve sildim. Senelerdir de öyle duruyor.
Anladım ki bu insanlara yardım edilemez, hiç uğraşmayın ve inanın arka planda daha ne pislikleri olduğunu asla hayal edemezsiniz. Siz bildiğiniz kadarından kurtulduğunuzu sanıyorsunuz ama eminim çok daha fazlasından kurtuldunuz.
SONRAKİ HİKAYE
SONRAKİ HİKAYE
Merhaba,
YanıtlaSilbana da öyle bir "arkadaş" musallat oldu.Öğretmen olduğunu söylerdi ama sonra öğrendim ki, lise mezunu bile değilmiş.Hep gösterişli ve kostüm tarzı giysiler giyerdi,dış görünüşüne çok önem verirdi.Bir gün evine davet etti ve evinde mobilyalar çok eski ve zevksizdi,üstelik evi küf kokuyordu.Kahvaltı hazırlamış, hiç özel bir şey yapmamış,sadece domates ve beyaz peyniri kaba kaba kesip koymuş ve zeytin falan vardı sadece.Birde hiç arkadaşı yoktu,arkadaşlık ettiği herkes ondan bir süre sonra kopuyordu.Tam olarak kadına histerik kişilik bozukluğu vardı,bunlarda narsist oluyor.Cluster B kişilik bozukluklarının bir çeşidi işte.Bu kadının yüzünden bir psikopatla tanıştım,asıl beni o çok sarstı,hikayesini bu sayfaya göndereceğim.Hepsi ile irtibatı kostüm ve Cluster B ler hakkında bu süreçte çok şey öğrendim. Psikolojiye merakım olduğundan kişilik bozuklukları hakkında önceden az çok bilgim vardı ama yaşamadan ve bunların yüzünden ruhsal çöküntüye uğramadan,durumun ciddiyetini anlayamıyorsun.Bu insanlardan kesinlikle uzak durulmalı.
Allah belasını versin bütün narsistler sanki tek kişiymis gibi herşeyleri aynı sanki dünya da tek o ruh hastası var bunları hastanede yatırmaları lazım
YanıtlaSilErkek modeline cok benziyor kurtulmaniza sevibdim.
YanıtlaSilÖnce hayatımıza sızıp bir dolu yer açıyorlar kendilerine.sonra en zor anınızda yüzüstü birakıyorlar..Hasta olduğunu anlayana kadar bir dolu ruhsal travma yaşıyoruz.Baştan hiç hayatımıza sokmamak gerek ama deneyimsizliği seçiyorlar.
YanıtlaSilBenim tanıdığım narsist kadın sevgilisi ile kocasını aynı kahvaltı masasında ağırlıyordu. Kocasının hiçbir şeyden haberi yoktu. İğrenerek kestim alakamı. Çok korkunçlar ve hiçbir pisliklerini ispatlayamıyorsunuz, kendilerini herşeyden mükemmel Bi şekilde sıyırıyorlar.
YanıtlaSil