Narsistin Beni Sevmesini Nasıl Sağlarım?

Zor bir kişilikle karşı karşıya olduğumu anladığımda ilk tepkim mücadele etmek olmuştu. Narsisizmi öğrendikten sonra ilk araştırdığım şey onunla nasıl baş edebileceğim, ona nasıl yaklaşmam gerektiği ve çözüm yollarının neler olabileceğiydi. Okuduğum çoğu makalede çözüm olmadığı kaçıp kurtulunması gerektiği yazsa da bunu asla kabul etmiyordum. Onunla birlikte kalmanın, ona ulaşmanın bir yolu mutlaka olmalıydı. Ama nasıl?

Bunun için her yolu denedim. Bir narsistle nasıl baş edilir? Onun için mükemmel eş nasıl olur? Nasıl davranmalıyım? Ondan ayrılmadan onunla iyi geçinmenin bir yolu var mı? Beni sevmesi, bana karşı şefkatli davranması için ne yapmalıyım? Acaba başka türlü davransam sonuç değişir miydi? Tamamen farklı şekilde yaklaşsam düzelir miydi? Asla vazgeçmedim. Bu ve benzeri sorulara cevap arayarak kendimce çözüm bulmaya çalışıyordum. Sağlıklı düşünemiyordum. Ben bir şeyleri değiştirirsem, o da değişir diyordum. Oysaki bu düşüncelerin hepsi tamamen saçmalıktı. Bir insanın sizi sevmesini sağlayamazdınız, birinin sizi sevmesi için bir şey yapmanız gerekmemeliydi. Aksi durumda zaten siz olmuyordunuz sevdiği şey. Mantıksız bir şeydi bu sorulara cevap aramak ama yine de sordum.

Beni sevmesini nasıl sağlarım?

Narsistin sözlüğünde sevgi yoktur. Bunu algılamak oldukça zor. Böyle bir insan türünün var olabileceğini hayal bile edemezdim. Onunla karşılaşmasam ve biri bana bunu anlatsa abartıyor diye düşünürdüm. Ama bu bir gerçek. Narsistler kimseyi sevmezler. Annesini, babasını, en yakın arkadaşlarını, hayvanlarını hatta çocuklarını bile.  Hatta içsel olarak kendilerini de. Bunun nedeni ruhlarında sevgi kavramının olmayışı. Sorun birini sevmek veya sevmemek değil. Sevmek diye bir hissin yokluğu. Ama tabi ki kendisi kendinde sevginin olmadığını bilemez. Sizi sevdiğini söyler, hatta belki kendine göre gerçekten sevdiğini düşünüyordur. Sizi sevdiğini söyler ama sizi dinlemez, önemsemez, sakınmaz, korumaz, saygı göstermez, günlerce haftalarca aramaz sormaz, acımasızca eleştirir, toplum içinde sizi azarlar. Kim gerçekten sevdiği birine böyle davranabilir ki? Fakat narsistler sevgiyi hissetmemelerine rağmen yalnız da kalamıyorlar. Tek başına da yaşayamıyorlar. Hiç bir ilişkiye aslında gerçek anlamda tutunamadıklarından derin bir yalnızlık fobileri var. Sevilmemek, önemsenmemek, hayran olunmamak en büyük korkuları. Tam bir paradoks anlayacağınız. Peki o zaman bir narsist partnerinden ne ister? Nasıl bir eş ister yanında?


Düşündüğümde Batman’deki Joker karakteri geliyor aklıma. İçi aslında bomboşken suratına kazıdığı gülümseme. Tam da bu narsistin beklediği sanırım. İçinizde ne olup bittiği onun için hiç önemli değildir. Gerçek hisleriniz de öyle. Yalnızca her zaman her şeyden memnun görünmenizi ister. Sizi ezmek, üzmek, aşağılamak, işkence etmek için kişiliğinize saldırır, size angarya işler yükler, yardım edebilecekken yardım etmez, duygusal olarak sizi sürekli taciz eder. Bunların karşılığında sizden güler yüz, alkış, övgü, onay ve ona minnet duymanızı bekler. Gerçekten hissederek bunları söyleyip yapmanızı beklemez. Zorla yaptığınızı bilse bile sorun etmez. Çünkü aradaki farkı tam olarak algılayamazlar. Yüzünüze o gülümsemeyi ve memnun ifadeyi kazıdığınız sürece narsist için sorun yoktur. 

Narsist sizinle vakit geçirdiği için ona şükretmenizi, ayaklarına kapanmanızı, kendinizi çok şanslı hissetmenizi bekler. Sizin kadar değersiz birine lütfederek yanında gezdiriyordur ona göre, siz de bu bilinçle yanında yer almalısınız. Bu arada kendi kişiliğiniz, hobileriniz, tercihleriniz, ihtiyaçlarınız, başarılarınız olmamalıdır. O ne derse o, o ne zaman isterse o zaman. İstediğinde var, istemediğinde yok olabilmelisiniz. Cansız manken gibi, içiniz bomboş dışınız parlak ve onun 7/24 hizmetinde ve sizi hizmetine seçtiği için şükür dolu olmalısınız. 

İlişkinizde her şey onun çıkarına olmalı. Maddi ve manevi tüm olanaklarınız tamamen onun kullanımına sunulmalıdır. Siz el süremezsiniz. O canı isterse bütün emeklerinizi çöpe de atabilir, başkasına da verebilir. Sizin kendi sahip olduğunuz hiç bir şey üzerinde hakkınız yoktur. (Sağlığınız, maaşınız, çocuğunuz, zamanınız, bedeniniz vb) Kendinize ait tüm hakları ona kayıtsız şartsız sunmanın yanı sıra ona ekstra olanaklar da yaratmalısınız. Sizin tek mutluluğunuz onun mutluluğu olmalıdır. Örneğin o mutlu olacaksa ona flört edebileceği başka partnerler sunabiliyor olabilmelisiniz veya hapse girecekse siz suçunu üstlenebilmelisiniz. Bunları zaten yapmanız gerektiğini düşünür. Sabah yüzünüzü yıkamak kadar doğaldır bu ve benzeri şeyleri yapmanız onun için. Yaptığınız hiç bir şey için size ne teşekkür eder, ne minnet duyar, ne vefa hisseder, ne de takdir eder. Ne de size olan sevgisi ve verdiği değer değişir. Bunları ondan asla ama asla hiç bir durumda beklememelisiniz. Mutluluğunun sizi ne kadar mutsuz ettiği de hiç önemli olmamalı sizin için. Kısacası siz bu ilişkide hiç bir hak istememeli, kendinizi onun her türlü mutluluğuna adamalı ve kölesi olduğunuz için minnettar olmalısınızdır.

Dışarı çıktığında çanta gibi yanında gezdireceği, evde saçını ona süpürge eden, sınırsız duygusal işkencelerine sonsuz sabır gösteren biri olmalısınız. Beklediği ve istediği partner Alaaddin’in cini gibi bir şey. O istediği an lambasını okşayacak cini çıkaracak, cini de dile benden ne dilersen deyip o an verecek. İstemediğinde de lambayı rafa kaldıracaktır. Alaaddin’in cini bile 3 dilek hakkı sunuyor ama siz ona sınırsız hak sunmalısınız. Böyle bir insan da yeryüzünde var mıdır bilemiyorum.

Ancak yine de her şeye rağmen onunla bir ilişki içinde kalmayı, bu ilişkiyi sürdürmeyi nasıl sağlarım, bunun için narsiste nasıl davranmalıyım diyorsanız;

  • En önemli ve birinci kural şu: Asla onu eleştirmemelisiniz! Asla konu ne olursa olsun o suçlu veya hatalı değildir bunu baştan kabul etmelisiniz.
  • Bir narsisti etkileyip hayatınıza çekmek kurallarını biliyorsanız kolaydır. İlişkide olacakları insanda kendilerince bir özellik aramazlar. Özel bir tipleri yoktur. Yani mesela özellikle sarışınlardan, uzun boylulardan, renkli gözlülerden, esmerlerden vb hoşlandıkları yoktur. İlişkinizin ilk zamanlarında size tam da en sevdiği tip olduğunuzu söyleyebilir ama yalandır. Onun kendi tercihi yoktur. Hobileriniz, ilgi alanlarınız, idealleriniz, kültürlü olup olmamanız vb gibi kriterleri de yoktur. Tek önemli olan şey sizin dışarıdan insanlara nasıl göründüğünüzdür. Yani bakımlı olmanız, havalı görünmeniz, kendine göre genç olmanız, zengin olmanız, ünlü olmanız vb gibi şeyler sizinle ilgilenmesini sağlar, kendi tercihi yoktur ama dışarıya sizi pazarlayabilmesi önemlidir. Dışarıdaki insanlar sizi ne kadar beğeniyorsa o kadar değerli bir av haline gelirsiniz. Çoğu kişi tarafından beğenilen birinin ona köle olması ve ondan başkasıyla olmaması narsistin egosunun tavan yapmasını sağlar. Burada yine önemli olan siz, kişiliğiniz veya spesifik bir özelliğiniz değil kendisidir aslında.  Bu arada sizinle ilgili olan hiç mi bir şey yok sizi ona çeken? Var. Sizin ne kadar onun tarafından sömürülmeye müsaade edip etmeyecek biri olduğunuzu da tartar kafasında. İnsanlara sevgisi, saygısı olan; fedakar; sevdikleri için zorluklara göğüs germeye eğilimli empatik biriyseniz tam da ona göresinizdir.
  • İlişkiniz süresince ona ne kadar yakışıklı/güzel olduğunu, ne kadar mükemmel bir insan olduğunu, ne kadar zeki, ne kadar başarılı ne kadar mütevazi olduğunu, ne kadar dayanılmaz bir çekiciliği olduğunu defalarca her gün söylemelisiniz. Onu ne kadar sevdiğinizi, sizin için ne kadar özel olduğunu sürekli tekrarlamalısınız. Her gün kıyafetlerini övmeli, yaptığı her ne ise her şeyi onaylamalısınız. Bunları gerçekten düşünmeniz veya hissetmeniz gerekmiyor. Aradaki farkı anlayamıyor, anlasa bile umurunda olmuyor. Yalan söylediğinizi, gerçekten böyle düşünmediğinizi apaçık bilse bile onun için hiç sorun olmaz. Ancak aynı şeyleri ondan beklememelisiniz. Kesinlikle sizi sevdiğini/beğendiğini/onayladığını asla söylememesi veya bunu hiçbir davranışıyla göstermemesi sizin için sorun olmamalı. Siz zaten kimsiniz ki?
  • Onu hayatınızın merkezi hatta var oluş amacınız yapmalısınız. Siz onun hayatında kendi arkadaşlarından, ailesinden, tanıdıklarından, iş yaptığı müşterilerinden ve hayvanlardan hatta bitkilerden bile sonra gelirsiniz. Hatta belki de tanımadığı insanlardan bile sonradır sizin önceliğiniz. Bunu bu şekilde kabul etmeli ve hiç sorun etmemelisiniz.
  • Onsuz bir hiç olmalısınız. Kendi kişisel bir hayatınız asla olamaz. Ondan bağımsız bir birey olduğunuza dair herhangi bir belirti göstermemelisiniz. Kendi kariyeriniz, hobileriniz, fikirleriniz, başarılarınız, ihtiyaçlarınız, çevreniz, arkadaşlarınız, çocuklarınız ancak o ortalıkta görünmediği zaman hayatınızda var olabilir.
  • Onu karşı cinsle flörtleşirken gördüğünüzde asla bağırıp çağırmamalısınız. Ne kadar acı çektiğinizi söyleyip ağlayabilirsiniz, sizi terk etmemesi için ayaklarına kapanabilirsiniz. Ama kesinlikle onu suçlamamalısınız. Sizi aldattıysa mutlaka sizin suçunuzdur.
  • Ona asla ne yapması, nasıl davranması gerektiğini söylememelisiniz. “Şu davranışın beni üzüyor” diyemezsiniz.  Sizi günlerce aramayacak. “Neredeydin?” Diye soramazsınız. Açıkça biriyle flört ettiğini gözünüze sokacak “Bu kadın/adam kim?” diyemezsiniz.
  • Hiçbir karar veremezsiniz. Kendisi ve sizinle ilgili bütün kararları o verir.
  • Eğer eziyetlerine tepki vermezseniz bu eziyetlerin dozajını arttıracaktır. Size yaptığı eziyetler karşısında sürekli acı çekmeli ve ne kadar canınızın acıdığını izleme keyfini ona sık sık yaşatabilmelisiniz. Ama burada hassas bir nokta var. Acınızı ona gösterirken kesinlikle onu suçlamamalısınız, kendinizi suçlayabilirsiniz. 
  • Kendiniz veya çocuğunuzla ilgili hiçbir şey için asla ona ihtiyaç duymamalısınız. Siz veya çocuğunuz asla hasta olmamalı, olursanız da ona göstermemeli ve yardım istememelisiniz.  Herhangi başka bir konuda da kesinlikle onun desteğine ihtiyaç duymamalısınız.
  • Özel günler sadece onun içindir. Sizin doğum gününüz yoktur, çocuğunuzun yoktur. Yılbaşı vb gibi günlerde de sadece o kutlanmalıdır. Onun doğum gününü şölen havasında kutlamanız gerekir, bir şeyi eksik yaparsınız yandınız. Kendi doğum gününüzde tebrik bile beklememeli hatta mümkünse kendi doğum gününüzde de siz onu kutlamalısınız. Ne de olsa siz onun için doğdunuz. O olmasa siz nasıl yaşayabilirsiniz, var olabilirsiniz ki? İyi ki var…
  • Bütün ev işleri ve ayak işleri size aittir. Hizmetçilikte sınır tanımamalısınız. Asla ondan kendi çayını, suyunu alıp içmesini beklememelisiniz.  Gecenin köründe sizi uyandırır su ister. Kahvaltıda kendi yumurtasını bile kendi soymaz size soydurur. Alışveriş poşetlerini size taşıtır. Hiçbir işe elini sürmesini beklemeyin. Bu arada suyu da mutlaka yanlış bardakta getirmiş, yumurtasını da hatalı bir şekilde soymuşsunuzdur, poşetleri de yeterince hızlı taşıyamıyorsunuzdur. Bunlar default olarak kabul etmeniz gereken öngörüler.
  • Kendi kararınızla herhangi bir eşya alamazsınız. Marketten sucuk bile alamazsınız. Siz yemeseniz sadece o sevdiği için bir şey almış olsanız bile mutlaka ya yanlış marka almışsınızdır ya da yanlış bir türünü almışsınızdır. Kendiniz düşünemezsiniz. O emredecek siz yapacaksınız. Kendi paranızla bile olsa eğer onun canı istemiyorsa bir şey almamalısınız. Onun bir şeyi o an canı istemiyorsa sizin de istememeli.
  • Ne söylerse doğrudur. Bütün bilim adamları öyle olmadığını ispat etse yine de onlara kulak asmamalı asla tamah etmemelisiniz. Onu asla sorgulayamazsınız. O ne derse o. Bu arada idealleri olmadığı için bugün savunduğu şeyin yarın tam tersini savunabilir. O zaman siz de tam tersini savunmalısınız.
  • Yatakta onun bütün isteklerini karşılamak ve istediği kadar orgazm olmasını sağlamak sizin en temel vazifenizdir. Canınızı acıtmak istiyorsa acıtır, asla karşı gelmemelisiniz. O korunmaz, siz korunmalısınız. Beklenmeyen bir gebelik yaşarsanız tüm sorumluluk sizindir. Cinsellikte onun zevk aldığı her ne ise o yapılmalıdır. Asla iğrenmemelisiniz. Kendi istediğiniz şeyi söyleyemezsiniz. Sizin orgazm olmanız hiç önemli değildir, taklit yapmanız yeterli. Yapmasanız bile sorun olmaz. Yeter ki onu o an istediği şekilde tatmin edin.
  • Onun sıkıntılarını, şikayetlerini saatlerce dinlemeli ama kendi sorunlarınızla ilgili asla hiçbir şey söylememelisiniz.
  • Sizinle olduğu için ne kadar şanslı olduğunuzu düşünmeli ve ona sürekli belirtmelisiniz. Sizi dövse bile bu tutumunuz değişmemeli.
  • Zengin ve bakımlı olmalısınız. Ama çalışamazsınız. Kuaföre, spor salonuna ancak onun sizi aramadığı anları denk getirip gidebilmelisiniz, 7/24 hazır onu beklemeniz gerektiği için kendi kişisel bakımınıza veya kariyerinize vakit ayırmanıza anlayış göstermez ama yine de kendi paranız olmalı (mümkünse bunu da ona vermelisiniz) ve her daim ona bakımlı ve fit görünmelisiniz. Bu en zor maddelerden biri sanırım.
  • Narsistlerin utanma duyguları yoktur. Rahat rahat gaz çıkarır, geğirir, orta yere işeyip sıçabilir yanınızda. Ama siz tabi ki yapmamalısınız. Ne kadar iğrenç olduğunuzu kanıtlamış olursunuz. Bu ve benzeri şeyleri yapan siz olmasanız kendi olsa dahi bunu siz yapıyorsunuz gibi etrafa anlatabilir. Buna karşı da ona kızmamalısınız. Böyle bir şey yapılıyorsa mutlaka siz yapmışsınızdır, o yapacak hali yok ya?
  • Ondan cinsel bir hastalık kaparsanız onu sorgulamamalısınız. (Eğer sorarsanız kesinlikle yanınızda olmayacak ve sizi sadakatsizlikle suçlayacak.) Hem zaten o hasta olabilir mi ki size bulaştırsın? Asla ona kızmadan veya sorgulamadan kendi başınızın çaresine bakmalısınız. Ona durumu açıklayıp özür dilerseniz ekstra puan kazanabilirsiniz. Gerçi şu da var ondan kapmış olmasanız bile narsistin gerçekte umurunda olmayacaktır. Sizinle birlikte olmaya da son vermez.
  • Sizi defalarca bir hiç yüzünden terk edecek. Sizi terk ettiğinde geri gelişini beklemeli, o süreç içinde hayatına giren çıkanlara asla ses etmemelisiniz. O kişileri mutlaka sizin gözünüze sokacaktır. Sizin hayatınıza ise kimse giremez, girse bile ona hissettirmemelisiniz. Aslında gerçekte sizin hayatınıza başka birinin girip girmemesi umurunda değildir ama bu durum kendi egosunu zedeleyebileceği için bunu açıkça görmek istemez. Açıkça görmeyip duymadıkça hiçbir sorun olmayacaktır. Siz görünürde onun malı olarak bir köşede sonsuza kadar onu beklemelisiniz. Bunu hissettirmelisiniz. O gelir veya gelmez, bu önemli olmamalı sizin için.

Yorumlar

  1. Ben bu kişiyi tanıyorum.

    YanıtlaSil
  2. Kısaca orospu çocuğu töbe töbe

    YanıtlaSil
  3. bu kişiyi bende çok iyi tanıyorum . sakın ona ınanmayın ve uzaklasın . hemde sorgulamadan .

    YanıtlaSil
  4. Gerçekten bunlar oruspu çocukları. Samimi söylüyorum
    Tıpkı bu şekilde tanıdığım karaktersiz kadın veya erkeklerin anneri oruspudur.
    Yani kimlikte baba ismi olsa bile biyolojik baba degildir.
    Osmanlıda bunlara veledi zina
    denirdi.
    Bu tip kişiliklerin anneleri ya histerik yada bordeline kisiliktir.
    Yada narsist babaları tarafindan tecavüzlere maruz kalmışlardır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilgiye dayalı öngörüsü olan asla boyle küfürlü konuşmaz yaşanmış tecrüben varsa anlat bi şekilde ama bu tarz konuşmalar hem bize he.de sana bi ka,and sağlamaz ..

      Sil
    2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
    3. Bu yorum yazar tarafından silindi.

      Sil
  5. Kaçın koşarak kaçın bu türden 4 yılımı heba ettim akıl hastası oldum.hatayı kendimde aradım bi Allahın kulu kalmadı etrafımda.o kadar çok şey varki söyleyeceğim ama en önemlisi kaçın duzelirmi demeyin kaçın kosarak kaçın.

    YanıtlaSil
  6. Ben boyle bir hastalik oldugunu yeni ogrendim.20 yillik evligim evlendikten kisa sure sonra esim hep en ufak seyden kavga cikarip ayrilalima getiriyordu konuyu tabi ben ayrilik konusunda hep mucadele eden taraf oldum ve 20 yildir hep sabrettim evet evlilik suresinde benimde hatalarim oldu iş konusunda ama ona sagdik bir insan oldum ve suan yeni bir tartisma icine girdik bende pisikolok yardimi icin doktora gittim tabiki esim kesinlikle boyle hastaliklara inanmaz ve asla kabul etmez ben tek gittim ve olanlari anlattigimda doktor hanim esimin narsist hastasi olabilcegini soyledi bende arastirdim gercekten bircok seyi bu hastaligin belirtisi ve tabi en uzucu yani tedavisinin cok zor ve hatta olmadigi simdi pisikoljim dahada bozuldu kalip savasmayi mi secsem yoksa onun istedigi gibi ayrilmayimi gercekten cok zor durumdayim eger gercekten bir faydasi olacagini bilsem sonununa kadar savasirim ama okuduklarim bunun olma ihtimalinin olmadigini soyluyordoktorum bir kitap tavsiye etti narsistle ateskes adinda onuda alip bir okuyayim ona gore karar vermem lazim demek ki buda bizim sinavimizmis ALLAH kimseye bu hastaligi vermesin cok zor

    YanıtlaSil
  7. 12 yıllık evliyim ve yazının tamamına yakını eşimde, kaynanamda ve kardeşimde var. Bütün özellikleri bilmeme rağmen adını koyamıyordum senelerdir. Narsisizm miş meğer. Ben ben olmaktan çıktım. Hayattan soğudum. Bunlar yüzünden 26 yaşındayken vücudumu felç yokladı. Hayatla ölüm arasında gidip geldim. Ve işin en acı yanı o kadar zulmedip, kuyu kazıp, geçmiş ve gelecek hayatımı mahvetmelerine rağmen biz hiç hata yapmadık. Birşey yapmışsak sen hakettiğin içindir. Biz mükemmeliz. Herşeyin en iyisini en doğrusunu biz bilir biz yaparız oldu.Kendilerinde zerre kusur görmezler. Hep ön planda olup ne yaparsa yapsınlar daima desteklenmek isterler. Yaptıklarının olumsuz olduğunu gördükleri an ona mutlaka ben sebep olmuşumdur. Kendi çıkarları için iftira atarlar, aşağılayıp hakaret ederler,evden kovup gerekirse kocaya dövdürürler,çocukların gözü önünde öldürmeye çalışırlar,yuva yıkarlar ama bunları yaparken hep haklıdırlar çünkü ben haketmişimdir,onlardan günah sadır olmaz. İmtihanım büyük. Narsistten kaçsam yine bir Narsistin yanına sığınmak zorundayım. Kısaca kaçacak yerim yok. Siz siz olun bir narsisti görünce olanca kuvvetinizle kaçabildiğiniz yere kaçın. Onlar asla değişmezler. Sadece hayatı Size zindan eder,gerekirse sizin ölümü bile hakettiğinizi düşünen katil adaylarıdır. Onlar kendileri için yaşayıp kendileri için yaşatırlar. Karşısındaki insanın gözünde gördüğü tek insan yine kendisidir.

    YanıtlaSil

  8. Eğerki karşınızdaki insanın narsist olduğunu anladığınız anda kaçın ben adını koyamayıp anlayamamıştım ne zaman ondan ayrılıp araştırmaya blogları videoları izlemeye başladım resmen yaşadıklarımı gördüm şuanda tedavi görüyorum. Narsistlerde kişilik bozukluğu var onlarla asla savaş haline girmeyin sizide hasta ederler. Allah yardımcımız olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu çok doğru. Bende anlaşılma k için onun gibi sertlik ve davrandığı davrandım beni anlar diye anlamadi herşey daha kötü oldu .

      Sil
  9. Çok teşekkür ederim bu güzel bilgiler için. Bende yeni tanıyorum bu kişilikte birini. Ayrılıyoruz umut kesiyorum yeniden dibimde bitiyor. Kurtuluş um yok

    YanıtlaSil
  10. Çok güzel bir yazı olmuş...

    YanıtlaSil
  11. Özür dilerim. Tam yazmak istediklerimi öyle bir yazmışsınızki. Hatta eklemek istiyorum. Çocuğa hamile kaldığında düşürebilir. Vc de sıçtığı bok su ile gitmezse size bir sopa ile onu ufalatıp temizlettirir. Ve sizden sıkılıp kurtulmak isterse en büyük iftirayı atabilir. Ablası annesi kızkardeşi vs. Siz siz olun asla köle olmayın. Ben şu an öyleyim malesef. Rabbim böyle kişiliklilere hidayet versinde masum inaanların canını yakmasınlar.

    YanıtlaSil
  12. Hatta ve hatta yaptığı piskolojik baskılardan vücunuzda kalıcı hasar olur. Diş gıcırdaması huzursuz bacak sendromu. Ama sorun ailenizdedir malesef.

    YanıtlaSil
  13. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popular Posts

Narsist Geri Döner Mi?

Narsist Kadının Özellikleri

Narsist Mağdurlarının Hikayeleri